19 Nisan 2022
Ayna
Hasan Reyhanoğlu
Ah benim dokuz yaşım. Geçen günlere uzaktan bakakalışım.
Bir ekim sabahıydı, iki şey vardı elimde yadigâr kalan. Bir görüntü yansıyan aynadan, bir de ayna. Yıllar yılı yerinden kımıldamayan.
Bir an… Görüntüde öylece durmuş ya akıp giden zaman.
Neler yansıttı o ayna gördüğü yaşanandan. Neler göründü suretinde, kimse bilmeden.
Derler ya gizini saklar sırrında, izini silmez belleğinden.
Bir kapı gerek sadece, bir kapı o dünyaya dalan.
Bir kapı açılsa, girsem, arasam, annemi bulsam.
Dönüp dokuzuma, kaldığım yerde bulduğuma sarılıp yaşasam.


Tanıdık Yabancılar
Acaba
Bulunmuş fotoğraflar, kendi dünyalarını yaratır.
Kimsesiz bir fotoğrafı elinize aldığınız anda hayal başlar, merak katlanır.
Acaba
Burası neresi?
Mutlular mıydı?
Bu fotoğraf çekildikten sonra onlara ne oldu?
Acaba
Bu fotoğraflar uzun yıllara yayılan bir tutkuyla, dünyanın dört bir yanından toplandılar.
Tek ortak yönleri sahipsiz olmaları.
Bu çok ‘normal’ fotoğraflarda, kim olduklarını bilmediğimiz insanların yedikleri, içtikleri, gezdikleri, arkadaşları, düğünleri, kısacası anıları ve hiçbir zaman bilemeyeceğimiz hikayeleri var.
Şimdi bu kayıp fotoğraflara hayat, sözcüklere suret verme zamanı.
Fotoğrafların “acaba”larına hayali bir cevap, bir hikaye arıyoruz.
Geçmiş hayatlara sahipsiz fotoğraflara yeni hikayeler.
Acaba projesinde bu fotoğraflardan ilham alacağını bildiğimiz yazarları kısa hikayeleriyle Tanıdık Yabancılar’a ses olmaya davet ettik. Fotoğrafların yarattığı “acaba” sorularına onlar cevap versin istedik.
Tanıdık Yabancılar’ı bu kez yazarların gözünden görecek, dilinden okuyacaksınız.
Talin Azar & Aylin Sayek Beyazıt