25 Nisan 2022
Göçen
Ertan Meyan
Eylül oyunbozan çocuk gibi çıkagelmiş, keyfimi hepten kaçırmıştı. Biraz sonra babaannemle çarşıya gidecek, okul için üst baş alacaktık. Ama öncesinde babaannem elinde babamın Almanya’dan gönderdiği Mainz marka fotoğraf makinesiyle, didişen komşularının fotoğrafını çekecekti. Neviye teyze Avrupalı olmakla övünüyordu yine.
“Selanik dediğin yer Avrupa’nın merkezi. Bilmezsin tabii.”
Neviye teyze ne zaman Selanik dese Atatürk’ün doğduğu ev canlanırdı gözümde. Babasız büyüdüğü o soğuk ev.
Remziye abla bana göz kırpar, “Avrupalı ne kız, göçmeniz desene sen şuna,” diye takılırdı.
Bozulurdu Neviye Teyze göçmen lafına. Kızarır, tombul yüzü düşerdi hemen. Remziye abla uzatmaz, alttan alırdı.
“Ne var bunda canım. Ona bakarsan biz de göçmeniz. Dedemler nerelerden göçüp buralara gelmiş.”
Göçmen kelimesinin leylekleri çağrıştırdığı yaşları geride bırakmıştım. Beni leylekler getirmemişti, biliyordum. Göçmenin bir yerden başka bir yere gitmek olduğunu da biliyordum. Babamın Almanya’da bir lastik fabrikasında çalıştığını, her ay bize para yolladığını da. Sadece bir daha dönmeyeceğini bilmiyordum.
“Hade Remziye. Bak oğlan bekliyor, çarşıya gitcez daha.”
“Ayyy, ne dedim sanki.”
“Acık sokulun bakem. Neviye sen de asma yüzünü artık. Hangimiz göçen değiliz gııı?”
Tanıdık Yabancılar
Acaba
Bulunmuş fotoğraflar, kendi dünyalarını yaratır.
Kimsesiz bir fotoğrafı elinize aldığınız anda hayal başlar, merak katlanır.
Acaba
Burası neresi?
Mutlular mıydı?
Bu fotoğraf çekildikten sonra onlara ne oldu?
Acaba
Bu fotoğraflar uzun yıllara yayılan bir tutkuyla, dünyanın dört bir yanından toplandılar.
Tek ortak yönleri sahipsiz olmaları.
Bu çok ‘normal’ fotoğraflarda, kim olduklarını bilmediğimiz insanların yedikleri, içtikleri, gezdikleri, arkadaşları, düğünleri, kısacası anıları ve hiçbir zaman bilemeyeceğimiz hikayeleri var.
Şimdi bu kayıp fotoğraflara hayat, sözcüklere suret verme zamanı.
Fotoğrafların “acaba”larına hayali bir cevap, bir hikaye arıyoruz.
Geçmiş hayatlara sahipsiz fotoğraflara yeni hikayeler.
Acaba projesinde bu fotoğraflardan ilham alacağını bildiğimiz yazarları kısa hikayeleriyle Tanıdık Yabancılar’a ses olmaya davet ettik. Fotoğrafların yarattığı “acaba” sorularına onlar cevap versin istedik.
Tanıdık Yabancılar’ı bu kez yazarların gözünden görecek, dilinden okuyacaksınız.
Talin Azar & Aylin Sayek Beyazıt